AKCİĞER KANSERİYLE SAVAŞTAKİ ÜSTÜN BAŞARIMIZ…
Medicana International İstanbul Hastanesi Göğüs Cerrahisi Merkezini geliştirip hastane bünyesinde birçok ameliyatlarda ilklere imza atmanın mutluluğunu yaşadım. Özellikle akciğer kanseri cerrahisinde gün geçtikçe artan deneyim ve başarı oranları bunun göstergesi oldu. 2018 yılından beri uygulanan kanser cerrahisinde onlarca hastaya şifa olmaya çalıştım.
Ameliyat sayısındaki artış hastaların Merkezimize olan güveninin göstergesidir. Kanser ameliyatlarının %13’Ü 2018 yılındaydı. Bu rakam 2019’da %18’e, 2020 yılında %30’a yükseldi. Bu yılı tamamlamamıza bir ay kala oranımız %39’dadır. Güveniniz sürdükçe bu rakam demek ki yılın sonunda daha da artacaktır. Merkezimizde ameliyat edilen hastalarımızın en genci 20, en yaşlısı 76 yaşındaydı ve yaş ortalaması 60 idi. Hastalarımız ameliyattan sonra 3-12 gün içerisinde (ortalama 5 gün) şifa ile taburcu oldular.
Akciğer kanserinde önerilen cerrahi lobektomidir (lobun, yani akciğerin bir kısmının çıkarılması), ancak bazı durumlarda tüm akciğerin çıkartılması (pnömonektomi) gerekebilir. İleri merkezlerde, tüm operasyonlar arasında pnömonektominin %10’dan az olması (yani lobektomi gibi daha az parça çıkarmayla kanserin ortadan kaldırılması) önerilir. Bizde bu oran %7, yani önerilenden daha da azdır. Merkezimizde ileri teknikler gerektiren (havayolu-damar anastomozları veya kaburgaların çıkarılması gibi) operasyonlar da başarıyla uygulandı, bu tür teknik olarak daha komplike ve zor vakaların oranı %10 idi.
Günümüzde akciğer kanseri ameliyatlarında kapalı (videotorakoskopik) yöntem giderek daha yaygınlaşmaktadır. Avrupa Birliği’nin veya Japonya-ABD gibi ülkelerin verilerine göre gelişmiş bir merkezde vakaların yarında fazlası kapalı yöntemle yapılıyor olmalıdır. Merkezimizde kanser ameliyatlarının %63’ü kapalı, %37’si açık yöntemle yapılmıştır. Kapalı ameliyat planlanırken çeşitli sebeplerden açık ameliyata geçilme ihtiyacı sadece %8 gibi düşük orandadır.
Akciğer kanserinde en uzun yaşam beklentisi, kanseri erken evrede yakalamak ve uygun operasyonla çıkarmaktır. Erken evre Evre 1 denen durumdur ve ameliyat sonrası yaşam beklentisi %85-90 gibi yüksektir. Akciğer kanseri için ameliyat ettiğimiz hastaların %64’ü erken evre yani Evre 1 idi. Evre 2 hastalarda da ameliyat uygulanmalıdır, hastalarımızın %22’si Evre 2 idi. Geri kalan %14’lük grup ise Evre 3 idi, zira bazı Evre 3 hastalarının da ameliyat şansı vardır. Erken evre hastalarımızın bu kadar fazla olmasının sebebi, hastalarımızın nodül takiplerini düzgün yaptırmaları ve en ufak şüphe durumunda biyopsi/cerrahi yolunu tercih ederek tabiri caizse yılanın başını küçükken ezmeye karar vermiş olmalarıdır. Kendilerine buradan teşekkür ediyorum.
Akciğer kanseri ameliyatı sonrasında bazı komplikasyonlar olabilmektedir. Dünya verilerine göre akciğer kanseri ameliyatı sonrası hastaların %5-30 kadarında çeşitli komplikasyonlar görülmektedir, Merkezimizde bu oran %9, yani düşük seviyededir. Örneğin ameliyattan sonra kalp ritim problemleri gelişme oranı genel olarak %5-15 arasındadır. Hastaların %4-25’sinde ise pnömoni (zatürre) meydana gelmektedir. Merkezimizde ameliyat edilen hastalarımızda kalp ritim problemi %4 ve pnömoni %3 oranında görülmüştür, yani beklenen rakamlardan daha da düşüktür. Bu da ameliyat sonrası bakım hizmetinin bir başarısıdır.
Medicana International İstanbul Hastanesi Göğüs Cerrahisi Merkezi akciğer kanseriyle başarıyla mücadele etmektedir ve başarı oranları yüksek, ameliyat sonrası komplikasyon oranları oldukça düşüktür.
Parolamız değişmemektedir: AKCİĞER KANSERİNDEN DEĞİL, GEÇ KALMAKTAN KORKUN.